Prof. Dr. Şenol Polat

(BPPV) Benign Paroksizmal Pozisyonel Vertigo (İç Kulak Kristal Dökülmeleri)

İç kulak kaynaklı baş dönmelerinin en sık karşılaşılan sebebi Benign Paroksizmal Pozisyonel Vertigo (BPPV)’dur. Bu duruma iç kulak denge duyusu üzerindeki katmandan ayrılarak kanal içerisindeki sıvıda serbest hareket eden mikroskobik kalsiyum karbonat kristalleri sebep olmaktadır. Halk arasında İÇ KULAK KRİSTAL DÖKÜLMESİ veya İÇ KULAK KRİSTAL KAYMASI olarak bilinmektedir.

  • Benign (İyi huylu)
  • Paroksizmal (Ani, ataklar şeklinde gelip geçen)
  • Pozisyonel (Pozisyon değişikliği ile ortaya çıkan )
  • Vertigo (Baş dönmesi)

Bu kristaller (mikroskobik tortular), uzaydaki konumumuzu ve açısal baş hareketlerini algılamamızı sağlayan yarım daire kanalları içerisine kaçar. Baş hareketi ile bu kristalin içerisinde olduğu kanaldaki sıvı ve kristallerin hareket etmesi sonucunda baş dönmesi başlar ve kristal durana kadar baş dönmesi devam eder.

Bu rahatsızlık genellikle pozisyon değiştirmekle başlar, önce baş dönmesi hızlanır sonrasında yavaşlayıp biter ve genellikle bir dakikayı aşmaz. Ancak bazen de daha uzun sürebilir. Hastaların bir kısmında gün içerisinde baş dönmesi olmasa da bulantı, dengesizlik, sersemlik ve başta dolgunluk hissi olabilir.

En çok şikayetler yatakta sağa veya sola dönüldüğünde, ayakkabı bağlamak gibi yere doğru eğilme durumunda, raftan bir şey alırken başın kaldırılması ve/veya aniden sağ-sola doğru başın çevrilesi ile ortaya çıkan kısa süren baş dönmeleridir. Nadiren baş dönmeleri inatçı ve uzun süreli olabilir. Hastalarda işitme ile ilgili şikayetler mesela işitme azlığı veya çınlama (bu rahatsızlıktan bağımsız yoksa) gözlenmez.

Yapılan araştırmalarda hastalığın sebebi tam olarak bilinmemekle beraber bu tip kristal dökülmelerinin her hastada baş dönmesi yapmadığı da ortaya konulmuştur.

Üç yarım daire kanallarından arka kanal tutulumu en sık karşılaştığımız durumdur. Sonrasında yan kanalların tutulumu daha sık gözlenmektedir. Nadirde olsa ön kanal tutulumu gözlenebilmektedir. Yan kanal tutulumlarında baş dönmesi daha uzun süreli, daha inatçı olabilmekle beraber tedaviye yanıt daha uzun sürebilir. Yanlış tedavi ve kristallerin hangi kanalda olduğunu bilmeden evde yapılan yanlış manevralar sonrasında daha inatçı hale gelebilir.

Yapılan çalışmalarda BPPV (kendi çalışmalarımız da dahil) diğer iç kulak hastalıkları ile birlikte bulunma eğilimindedir. Yani BPPV, Meniere Hastalığı ve vestibüler migren hastalıklarında daha sık mevcuttur. Bu hastalıkların birlikte görülme eğilimi ortak bazı patofizyolojik neden olabileceğini düşündürmektedir. Örneğin; geçirilmiş viral bir enfeksiyon, ortak fizyo-anatomik bozukluk, ortak immünolojik cevap vb.

İç kulak ve denge hastalıkları işitme sistemi bozuklukları ile birlikte görülebilmektedir. Baş dönmesi ile takip edilen hastaların önemli bir kısmında kaygı bozuklukları ve panik atak görülebilmektedir.

Bu sebeple Meniere Hastalığı şikayet ve belirtileri ile takip edilen hastalar süre sonra BPPV ile uyumlu klinik tablo gözlenebilmektedir. Benzer şekilde vestibüler migren ile takip edilen hastalar bazen BPPV atakları yaşayabilirler.

BPPV hastalarında en önemli adım doğru tanıyı koymaktır. Hastalardan öncelikle çok iyi hikaye alınmalıdır. Fizik muayenenin ardından videonistagmografi (VNG) veya diğer yardımcı odyo-vestibüler testler ile tanıya ulaşılmalıdır.

Tedavide hangi kulak (veya kulaklar) ve hangi kanal (veya kanalların) etkilendiği bilinmeli, kristallerin kanal içinde serbest mi yoksa yapışık mı olduğu tespit edilmelidir.  Bu tespitin ardından uygun manevra (kanalolit repozisyon manevrası) ile kristallerin tekrar utrikulus adı verilen odaya yönlendirilmesi gerekmektedir.

Yukarıda belirtildiği gibi BPPV’nin en önemli tedavisi kanal içindeki tortunun kanalın açıldığı odaya (iç kulak denge sistemini oluşturan iki oda (utrikulus ve sakkulus)  ve 3 kanal (akra, yan, ön) vardır) dökülmesi sağlanmalıdır.

Kanalolit repozisyon manevraları bazen ilk kez yapıldığında başarılı olmayabilir ve tekrarı gerekebilir. Özellikle travma sonrası gözlemlenen BPPV’de, çoklu kanal etkilenmelerinde, lateral (yan) kanal etkilenmelerinden kupulolitiazis adı verilen kristallerin kupulaya yapışık olduğu durumlarda ve ek hastalıkların eşlik etmesi gibi durumlarda ek manevralar, medikal tedaviler, rehabilitasyon veya ev egzersizleri gerekebilir.

Unutulmamalıdır ki; hastalıkları ile ilgili hastalara detaylı bilgi vermek tedavinin en önemli basamaklarından biridir.

BPPV Tedavisi İçin KBB Uzmanı Prof. Dr. Şenol Polat

BPPV (Benign Paroksizmal Pozisyonel Vertigo) hakkında daha fazla bilgi ve kişiselleştirilmiş tedavi seçenekleri arıyorsanız, İstanbul Ataşehir’de kliniği bulunan Prof. Dr. Şenol Polat ile iletişime geçebilirsiniz. Prof. Dr. Şenol Polat, KBB (Kulak Burun Boğaz) uzmanı olarak iç kulak hastalıkları, vertigo ve denge bozuklukları konularında geniş deneyime sahiptir.

Prof. Dr. Şenol Polat, BPPV tanı ve tedavisinde en güncel yöntemleri kullanarak hastalarına kapsamlı bakım sunmaktadır. Kliniğinde, detaylı anamnez alımı ve fizik muayene ile başlayan süreç, videonistagmografi (VNG) ve diğer odyo-vestibüler testlerle desteklenir. Bu sayede, hastalığın doğru teşhisi konulur ve en uygun tedavi planı oluşturulur.

BPPV tedavisinde kullanılan kanalolit repozisyon manevraları, Prof. Dr. Polat’ın uzmanlığı sayesinde en etkili şekilde uygulanır. İlk manevranın yeterli olmadığı durumlarda, ek tedaviler ve rehabilitasyon yöntemleriyle hastaların yaşam kalitesini artırmayı hedefler. Ayrıca, hastalarına hastalıkları hakkında detaylı bilgi vererek tedavi sürecine aktif katılımlarını sağlar.

Eğer siz de İstanbul Ataşehir bölgesinde güvenilir ve deneyimli bir KBB uzmanı arıyorsanız, Prof. Dr. Şenol Polat ile iletişime geçerek BPPV ve diğer kulak burun boğaz rahatsızlıklarınız için profesyonel yardım alabilirsiniz. Kliniğinde sunduğu yüksek standarttaki sağlık hizmetleri ile baş dönmesi ve denge problemlerinizde etkili çözümler bulabilirsiniz.

Vertigo tedavisi nasıl yapılır? 6 etkili yöntem hakkında bilgi edinmek için hemen tıklayın!

HEMEN RANDEVU AL

İletişim bilgilerinizi eksiksiz doldurunuz.