Kulakta sıvı birikimi nasıl gelişir?
Orta kulak kısmen kapalı bir boşluktur. Boğaza östaki tüpü ile açılır ve kulak arkasındaki mastoid denilen kemik içine doğru havalanır. Östaki tüpü, orta kulaktaki yüzey örtüsünün ürettiği sıvının boğaza akmasını sağlar. Ayrıca orta kulağın havalanmasında ve basıncının sağlanmasında büyük rol oynar. Östaki tüpü tıkanabilir (mesela geniz eti büyüdüğü zaman östakinin ağzını tıkar ve östaki görevini yapamaz) veya östakinin fonksiyonu bozulabilir. Bu durumda orta kulakta sıvı birikimi, havalanma ve basınçta bozukluk gelişir. Orta kulakta biriken bu sıvı enfekte olmamakla birlikte masum bir sıvı değildir ve orta kulak yapılarına (kulak zarı ve kemikçikler) zarar verme ihtimali vardır. Orta kulakta sıvı birikimine ‘serös’ veya ‘sekretuar otitis medi’ (efüzyonlu orta kulak iltihabı) denir.
Orta kulakta sıvı birikmesi uzun süre (mesela 3 aydan fazla) tedavi edilmezse ne olur?
1. Orta kulak yapıları ve kulak zarı zarar görmeye başlar.
2. Kişideki işitme azlığı sosyal ve entelektüel gelişimi bozabilir.
3. Kulak zarında incelmeler, orta kulağa doğru çökmeler veya yırtıklar, delinmeler görülebilir.
Bu nedenle orta kulakta sıvı birikiminin tedavi edilmesi gerekir. Tedavi için öncelikle altta yatan sebepler araştırılmalıdır. Alerjik hastalıklar, burun ve sinüs enfeksiyonları veya anatomik problemleri, östaki tüpü fonksiyon bozuklukları veya tıkanıklıkları, geniz eti hastalıkları bu sebeplerin başında gelir.
Orta kulakta sıvı birikiminin tedavisi nedir?
Orta kulakta sıvı birikiminin medikal tedavileri (antibiyotikler dahil olmak üzere) tartışmalıdır. Neyse ki orta kulakta sıvı birikimi çoğu zaman kendi kendine iyileşir. Ancak iyileşme görülmeyen durumlarda, uzun süren medikal tedaviye de cevap yoksa sıvıyı boşaltmak (kulak zarında mikroskobik bir delik açarak parasentez yapmak) gerekir ya da tüp uygulaması yapılır. Bu tüpler oldukça küçüktür (kullanılan tüplerin çapları maksimum 1,14 – 1,52 mm arasındadır). Bu tüpler orta kulağın havalanmasını ve basıncının dengelenmesini sağlar, gerekirse drenajında yardımcı olur. Kulak zarına yerleştirilen tüpler tiplerine göre erken veya geç dönemde kendiliğinden düşerler. Nadiren de olsa, tüpler beklenen zaman içinde kendiliğinden düşmeyebilir, bu durumda hekim tarafından çıkarılırlar. Tüpler alındıktan sonra kulak zarı kısa zamanda hasarsız olarak kendini yeniler ve tüp yeri kapanır. Çok nadiren, eğer büyük çaplı bir tüp yerleştirilmişse ve tüp uzun süre orada bırakıldıysa (1-1,5 yıldan daha uzun) veya kişide ek olarak orta kulak ya da östaki tüpü fonksiyon bozukluğu devam ederse kulak zarında kalıcı delik (perforasyon) görülebilir. Kulağa tüp takıldıktan sonra, bu kulakta enfeksiyon oluşma riski sebebiyle kulağın sudan korunması gerekir. Banyo yaparken, havuz ve denize girerken dış kulak yolunun kapatılması önerilir.